31 Ocak 2008 Perşembe

Acı çekme

Aşk diye birşey var mıdır?
Aşk acı çekmek midir?
Herşeyi kabullenmek midir aşk?
Vakit geçirmek midir?
Karşındakini kutsal bir varlıkmış gibi görmek midir?
Hayranlık mıdır?
Geçmişini yok saymak mıdır?
Hayatı mukemmel görmek midir?
Herkese saygı duymaya başlamak mıdır?
Kimseyle kavgaya girmemek midir aşk
Yoksa herkese ve herşeye direnmek midir?
Kör olmak mıdır aşk?
Aşk iyimserlik midir?
Yok olanı varmış gibi gösteren bir sihir mi
Yoksa gerçekleri gizleyen bir örtü mü?
Ayna mıdır aşk?
Yoksa pusula mıdır ibresi şaşmış?
Ulaşılmazları ulaşılır yapan mıdır?
Aşk halisilasyon mudur?
Gerçek midir yoksa?
Aşk erozyona uğruyor mu? Eğer uğruyorsa neden o zaman aşkın ölümsüzlüğünden bahsediyorlar?
Eğer bunlar yoksa aşk da yok öyle mi? Neden o zaman aşkın var olduğunu söylüyorlar?
Öyle sözler söylemiştin ki! Bırakma beni! Demeye bile bırakmadın.
Sen! Karşımdaki sen o anda sen miydin gerçekten?
Yoksa niyeydi şaşkınlığım seni dinlerken? NİYEYDİ?
'Gitmek istemiyorum aslında..'
Diye başlayan sözlerin çoktan bir gidişi anlatıyordu.
Sevgim mi alıkoyacaktı seni? yoksa olmayan paylaşımlarımız mı?
EVET varolduğunu sandığım şeylerin hiçbiri durduramazdı gidişini..
Ve HER GİDİŞİN BİR DÖNÜŞÜ OLMAZ...
OLMAMALI!!
Böylesine herşeyi çiğnemişken....

Msn Nickleri
Aynı evde büyüyen kardeşler arasında bile kişilik farklılıkları ve görüş ayrılıkları olur. Ama evli çiftler bu gerçeği görmezden geldikleri için huzursuzluklar, anlaşmazlıklar mutluluklarına gölge düşürüyor.

Mutlu bir evliliğin püf noktalarını sıralayan Amerikalı yazar Susan Cheever söze şöyle başlıyor: ‘Salatalık turşusunu, yeniden salatalığa dönüştüremezsiniz.’ Belki hoş bir benzetme değil ama birbirlerini değiştirmeye çalışan eşler için çok yararlı bir uyarı. Evet, genç evliler, birbirlerinin onlara ters gelen, hoşlarına gitmeyen huylarını değiştirmek için hiç zaman kaybetmeden harekete geçerler. Örneğin kadın, kocasının eve dönünce sırtından çıkardığı giyecekleri rastgele oraya buraya atmasından ve pijamalarını giyip televizyonun karşısına geçmesinden şikayetçidir. Genç adam, baba evinde böyle davranmaya alışmıştır. Şimdi de babaevindeki davranışlarını kendi evinde sergilemektedir ve bunun sorun olabileceği aklına gelmez.

Bu erkeğin eşi, kocasının sırtından çıkardığı giyecekleri ortada bırakmaması konusunda önce bir uyarıda bulunur. Daha sonraki günlerde aynı durumla karşılaşınca, yavaş yavaş öfkelenmeye başlar ve bu kez giyeceklerin ortada bırakılması, karı koca kavgasına yol açar. Genç kadın, kocasının savrukluktan vazgeçmesinin kolay olmayacağını kabul ederse, kavga büyümez. Kadın yumuşak bir dille kocasına kendi evini bu şekilde dağıtmasının doğru olmadığını, evin derli toplu görünmesi için ikisinin de çaba harcaması gerektiğini belirtebilir. Fakat erkekten bir günde savrukluğu bırakması asla beklenemez.

Bazı ailelerde, bu anlattığımız olayın tam tersi yaşanır. Genç kadın evin tek çocuğudur, evleninceye kadar elini sıcak sudan soğuk suya sokmamıştır. Evin tek kızı artık kendi evinin düzeninden sorumlu olduğunu kabul edinceye kadar, bazı aksaklıklara göz yumulmalı.

Anneler sorunu

Yeni evli çiftler arasında yaşanan en önemli sorunlardan biri de annelerdir. Erkek annesini yere göğe sığdıramaz. Annesinin pişirdiği yemeklerin lezzetini anlata anlata biteremez. Kadın da bu durumda kendi annesinin özelliklerini sıralama gereğini duyar. Anneler, kadın için de erkek için de eleştirilmemesi gereken kişilerdir. Yeni evli bir çiftin karşılıklı oturup birbirlerine annelerini övmeleri, evliliği yanlış bir yola çeker. Anne ve babalar, kendi evlerinde kalmışlardır. Gençler, yeni kurdukları yuvada, geçmişte kalan hayatlarını, onları yetiştiren anne ve babalarını tartışma konusu yapmamalılar. Tabii annelerin de yeni evlenen çocuklarını her zaman rahat bıraktıkları söylenemez. Bazen anneler istemeden huzursuzluk yaratırlar. Genç kadının annesi, damadın vurdumduymazlığından dem vurup kızına, ‘Senin baban beni el üstünde tutardı. Evde her işime yardım ederdi. Biz seni damat beye hizmetçi diye vermedik’ şeklinde kışkırtıcı sözler söylerse, genç kadının etkilenmemesi imkansızdır.

0 yorum: